Blog

Üniversitelerin İslam ve Ehli Sünnet Üzerine Olmasının Ehemmiyeti

ehli sünnetin ehemmiyeti
İslami Eğitim

Üniversitelerin İslam ve Ehli Sünnet Üzerine Olmasının Ehemmiyeti

İslam dünyasında eğitim her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. İlk vahiy ile başlayan eğitim süreci, İslam medeniyetinin temel taşlarından biri olmuştur. Bu süreçte, İslam’ı doğru anlamak ve uygulamak, eğitim kurumlarının asli görevlerinden biri haline gelmiştir. Özellikle üniversitelerin İslam ve Ehli Sünnet çizgisinde eğitim vermesinin birçok önemli boyutu bulunmaktadır.

İslam ve Ehli Sünnet Nedir?

İslam, Allah’ın (c.c.) insanlara peygamberler vasıtasıyla gönderdiği son din olup, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünneti ile şekillenir. Ehli Sünnet ise, İslam’ın ana yolunu temsil eden ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.)  hadislerine ve dört büyük mezhebin (Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli) görüşlerine dayanan inanç sistemidir.

Üniversitelerin Rolü

  1. Doğru Bilgi Aktarımı: Üniversiteler, genç nesillere İslam’ı doğru bir şekilde öğretmekle yükümlüdür. Bu doğrultuda, Ehli Sünnet inancının temel prensipleri olan Kur’an ve sünnet ekseninde eğitim verilmesi, gençlerin İslam’ı doğru anlamaları açısından kritik öneme sahiptir.

  2. Dinî ve Ahlâkî Eğitim: İslam, sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Bu nedenle, üniversitelerde verilen eğitim, öğrencilere İslam ahlakını da kazandırmalıdır. Ehli Sünnet çizgisinde verilen eğitim, öğrencilerin hayatlarını İslam ahlakına uygun bir şekilde sürdürmelerine yardımcı olur.

  3. İslam Medeniyetinin Yeniden İnşası: İslam medeniyeti, tarih boyunca bilim, sanat, edebiyat ve felsefe alanında büyük katkılar sağlamıştır. Üniversiteler, bu medeniyetin yeniden canlanmasına öncülük edebilir. Ehli Sünnet çizgisinde verilen eğitim, öğrencilere İslam medeniyetinin değerlerini öğretir ve bu değerleri modern dünyada yeniden canlandırma fırsatı sunar.

  4. Toplumsal Barış ve Huzur: İslam’ın doğru anlaşılması ve uygulanması, toplumsal barış ve huzurun tesis edilmesinde büyük rol oynar. Ehli Sünnet, İslam’ın barışçıl ve hoşgörülü yönlerini ön plana çıkarır. Bu anlayışla yetişen bireyler, toplumda barışın ve huzurun teminatı olabilir.

  5. Bilimsel ve Akademik Katkı: İslam ve Ehli Sünnet üzerine yapılan akademik çalışmalar, İslam’ın bilimsel ve entelektüel birikimine katkı sağlar. Bu çalışmalar, İslam’ın modern dünyadaki yeri ve rolü üzerine yeni perspektifler sunar ve İslam dünyasının gelişimine katkıda bulunur.

Günümüzde, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat kavramına yeni yorumlar eklenerek, bu yorumlar Ehl-i Sünnet akidesi gibi sunulmaktadır. Bu, insanlara yanlış bir algı yaratarak Ehl-i Sünnet’in özünü ve itibarını zedelemeye çalışmaktır. Oysa Ehl-i Sünnet, Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimiz’in sahih sünnetine sıkı sıkıya bağlı kalmak demektir.

hl-i Sünnet ve’l-Cemaat, İslam’ın temel öğretilerine sadık kalan ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sahih sünnetini izleyen bir anlayışı temsil eder. Bu itikadi ekol, İslam’ın ana akımını oluşturur ve bid’atlerden uzak durarak, dinin özünü muhafaza etmeyi amaçlar. Ancak günümüzde, bazı kişi veya gruplar, kendi görüşlerini ve yorumlarını Ehl-i Sünnet olarak lanse etmeye çalışmakta, böylece bu saf ve hakiki anlayışı saptırmaya çalışmaktadır. Bu durum, Ehl-i Sünnet’in temel prensiplerine zarar vermekte ve Müslümanlar arasında fitneye yol açmaktadır.

Ehl-i Sünnet’in ana prensipleri şunlardır:

  1. Kur’an ve Sünnete Bağlılık: İslam’ın iki temel kaynağı olan Kur’an ve sahih sünnete bağlı kalmak.
  2. Sahabenin Yolu: Peygamber Efendimiz’in sahabelerinin izinden gitmek ve onların yolunu takip etmek.
  3. İtikadi Konularda Orta Yol: Aşırılıklardan ve bid’atlerden uzak durarak, mutedil bir itikadi çizgiyi benimsemek.

Bu temel prensipler doğrultusunda, Müslümanların dinlerini doğru bir şekilde öğrenmeleri ve yaşamaları büyük önem taşımaktadır. Ehl-i Sünnet akidesine aykırı yeni yorumların farkında olup, bunlara karşı dikkatli olunmalıdır. Dinimizi öğrenirken güvenilir ve ehil kaynaklardan yararlanmak, İslam’ın özünü korumak adına elzemdir.

Üniversitelerin İslam ve Ehli Sünnet üzerine odaklanmasının önemi, sadece dinî ve ahlâkî eğitimle sınırlı değildir. Bu yaklaşım, aynı zamanda toplumsal barışın ve huzurun tesis edilmesine, İslam medeniyetinin yeniden inşasına ve bilimsel gelişmelere de katkı sağlar. Bu nedenle, üniversitelerin eğitim programlarında İslam ve Ehli Sünnet’in temel prensiplerine yer vermesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük bir ehemmiyet taşımaktadır.

 

Leave your thought here

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir